külfetli

listen to the pronunciation of külfetli
التركية - التركية
Sıkıcı, zor, yorucu, özen isteyen
Büyük masraf gerektiren
Büyük masraf gerektiren: "Gece sokağa çıkmaktan korktuğum için değil, bizim tarafta sokağa çıkmak külfetli oluyor da ondan."- B. Felek
KÜLFET
(Osmanlı Dönemi) Zahmet. Sıkıntı. Yorgunluk. Zahmetli iş. Adetten ve lüzumundan çok yorularak çalışmakla iş yapmak
KÜLFET
(Osmanlı Dönemi) Merâsim
Külfet
(Osmanlı Dönemi) MEUNET
külfet
Sıkıntılı zorluk, yorgunluk
külfet
(Osmanlı Dönemi) yük, zahmet, sıkıntı, zorluk
külfet
Büyük masraf
külfetli
المفضلات