kühl

listen to the pronunciation of kühl
ألمانية - التركية
{kü: l} serin
soğuk, serin; soğuk nevale, sokulgan olmayan
kü: l serin
kuhl
uzak duran
frigorifik
serin
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Sürme. Göz için sürme boyası
الإنجليزية - التركية
kühle
chilly
{s} serin

Odam biraz serin olmasına rağmen, odam gerçekten iyidir. - My room is really good, though a little bit chilly.

Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi. - In spite of the sunny weather, the air was rather chilly.

clinical
klinik

SAR tedavisinde akupunkturun etkisiyle ilgili klinik kanıtlar hala tartışmalıdır. - The clinical evidence for the effect of acupuncture in the treatment of SAR is still controversial.

Tom klinik olarak depresyondadır. - Tom is clinically depressed.

chilly
{s} soğuk

Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum. - The night was so chilly that when I returned I was almost frozen.

Bu sabah hava biraz soğuk. - The weather is a little chilly this morning.

chilly
(Tıp) Üşütücü, soğuk
clinical
soğuk
clinical
ilgisiz
chilly
soğuk davranış
chilly
soğuğa karşı hassas
chilly
soğuk bir şekilde
chilly
chilliness soğuk
chilly
chillily soğuk bir şekilde
chilly
{s} serin, soğuk, üşütücü. z. soğuk bir şekilde
clinical
{s} hasta başında yapılan
clinical
(Nükleer Bilimler) kliniksel
clinical
duygulardan arınmış bilimsel