kötüleş

listen to the pronunciation of kötüleş
التركية - الإنجليزية
get worse

Things are only going to get worse. - Koşullar sadece daha kötüleşecek.

You had better go to bed right away, or your cold will get worse. - Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir.

deteriorate

The situation has really deteriorated. - Durum gerçekten kötüleşti.

Tom's and Mary's relationship continued to deteriorate. - Tom'un ve Mary'nin ilişkisi kötüleşmeye devam etti.

kötüleş
المفضلات