البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kâil
الإنجليزية - التركية
تعريف
kâil
في الإنجليزية التركية القاموس.
lahana çorbası
para
المصطلحات ذات الصلة
kale,kail
İskoç lahana çorbası
kale,kail
lahana familyasından kıvırcık yapraklı bir sebze
kale,kail
Crambe maritima
kale,kail
para
التركية - التركية
تعريف
kâil
في التركية التركية القاموس.
İnanmış, aklı yatmış
Aklı yatmış
Söyleyen. İnanmış, aklı yatmış: "İkimiz de bu odayı tutmakla çok akıllılık ettiğimize kaildik."- M. Ş. Esendal
Söyleyen
(Osmanlı Dönemi)
söyleyen, anlatan, nakleden; inanan, boyun eğmiş, razı olmuş
المصطلحات ذات الصلة
KAİL
(Hukuk)
Razı; razı olmuş; boyun eğmiş; söyleyen
KAİL
(Osmanlı Dönemi)
Söyleyen. Anlatan. Nakleden. Söz sahibi. İnanmış
KAİL
(Osmanlı Dönemi)
Boyun eğmiş. Rıza göstermiş, razı olmu
kail olmak
İnanmak; razı olmak
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف
kâil
في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
a hardy cabbage with coarse curly leaves that do not form a head
Any cabbage, greens, or vegetables
Same as Kale, 1
A broth made with kail or other vegetables; hence, any broth; also, a dinner
A kind of headless cabbage
coarse curly-leafed cabbage
kâil
الواصلة
kail
التركية النطق
keyl
النطق
/ˈkāl/ /ˈkeɪl/
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
kâil
lyhyt ominaisuus
to be (dressed) in mourning
to skim through
hibe eden kimse
to comfort, cheer, amuse, recreate
deforming, disfiguring, defacing
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح