الإنجليزية - التركية
تعريف junior or subordinate in rank; as, an inferior officer في الإنجليزية التركية القاموس.
- inferior
- (sıfat) aşağı derecede, aşağı, alt, ast, değersiz, bayağı, kalitesiz
- inferior
- (Tıp) inferiyor
- inferior
- aşağı derecede olan kimse
- inferior
- {i} aşağı derecede olan şey
- inferior
- alt
Bu yüzden, geçici işçiler kötü şartlar altında çalışıyorlar.
-For that reason, temporary workers are working under inferior conditions.
- inferior
- ast
- inferior
- rütbe ve mevkice küçük kimse
- inferior
- ikinci derecede
- inferior
- (to ile) aşağı
- inferior
- aşağı
Tom bir aşağılık kompleksine sahip.
-Tom has an inferiority complex.
Onun bir aşağılık kompleksi var.
-He has an inferiority complex.
- inferior
- i. aşağılık, aşağı derecede olan kimse veya şey.s. aşağı; adı, bayağı; mevki veya rütbede aşağı; ikinci derecede, ehemmiyeti az; (astronomi) güneş ve dünya arasında olan; ufkun altında olan; (botanik) başka organın altında yetişen, alt; (matbacılık) harflerin veya satırların altına dizilen
- inferior
- harflerin veya satırların altına dizilen
- inferior
- (Diş Hekimliği) Lt. alt; superior'un tersi
- inferior
- başka organın altında yetişen
- inferior
- {i} ast olan kimse
- inferior
- {s} değersiz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف junior or subordinate in rank; as, an inferior officer في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- inferior
junior or subordinate in rank; as, an inferior officer
الواصلة
jun·ior or sub·or·di·nate in rank; as, an in·fe·ri·or of·fic·erالنطق
Resimler
المفضلات