O öfkeli bir tavşandı.
- That was an angry bunny.
Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.
- I made some bunny-shaped cookies.
Mary kız terlikleri giydi.
- Mary wore bunny slippers.
Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
- Tom gave his daughter a stuffed bunny.