junge leute

listen to the pronunciation of junge leute
الإنجليزية - التركية

تعريف junge leute في الإنجليزية التركية القاموس.

youths
genç

Gençlerden oluşan bir grup yaşlı adama saldırdı. - A group of youths attacked the old man.

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar. - Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.

youths
gençler

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar. - Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.

Gençlerden oluşan bir grup yaşlı adama saldırdı. - A group of youths attacked the old man.

youths
delikanlılar