junge katze

listen to the pronunciation of junge katze
الإنجليزية - التركية

تعريف junge katze في الإنجليزية التركية القاموس.

kitten
kedi yavrusu

Kedi yavrusuna jaguardiye seslendi. - She called the kitten Jaguar.

Muhabir: Ona bir kedi yavrusu aldınız mı? - Reporter: Did you buy her a kitten?

kitten
yavru kedi

Yavru kediler sevimli ve arkadaş canlısıdır. - Kittens are cute and friendly.

Sen gidince yavru kedine bakacağım. - I'll take care of your kitten while you're gone.

kitten
{i} yavru kedi, enik, encik
kitty
bazı iskambil oyunlarında el dağıtıldıktan sonra ortaya konan kâğıtlar
kitty
kedicik/kasa
kitty
pisipisi
kitty
oyundaki para
kitty
ortaya konan para
kitten
(fiil) yavrulamak
kitten
civelek
kitten
{i} fingirdek kız

Günü internette fingirdek kız videoları izlemekle geçiriyor. - He spends the day watching kitten videos on the Internet.

kitten
encik
kitten
{f} yavrulamak
kitten
{i} tavşan yavrusu
kitten
oyuncu
kitten
yavrulamak kittenishkedi yavrusu gibi
kitty
{i} pisi, pisipisi, kedi
ألمانية - الإنجليزية
kitten
kitty