Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldun mu?
- Did you subscribe to any newspapers or journals?
Bir Japon dergin var mı?
- Do you have a Japanese journal?
Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim.
- I was the one who suggested Tom keep a journal.
Bir günlük tutuyor musun?
- Are you keeping a journal?
Bana günlük olarak hangi ilacı aldığını söyler misin?
- Can you tell me which medication are you taking daily?
Gelişme günlük olarak takip edilir ve bir veritabanında saklanır.
- Progress is monitored daily and stored in a database.
Benim erkek arkadaşım bir gazetecidir.
- My boyfriend is a journalist.
Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
- Tom intends to become a journalist.
Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
- The journalists who write for this publisher are not impartial.
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Hasta her gün iyileşiyordu.
- The patient was recovering daily.
Bu bir günlük gazetedir.
- This is a daily newspaper.
Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.
- The daily newspaper brings the world's problems to the breakfast table.
Bu bir günlük gazetedir.
- This is a daily newspaper.
Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.
- He seems to be oppressed by his monotonous daily life.
... Journal, all that amazing visualizations. ...
... of the academic journal sphere, and, like, ...