Sadece bir şakaydı.Aydınlat!
- It was just a joke. Lighten up!
Bu şakadan başka bir şey değildi.
- It was nothing but a joke.
Fıkra anlatmak hoşuma gidiyor.
- I like to tell jokes.
Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
- Tom enjoys telling jokes.
Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
- Hearing the joke, he burst into laughter.
Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı.
- Tom has told me that same joke more than ten times.
Tom para hakkında asla şaka yapmaz.
- Tom never jokes about money.
Siz benimle şaka yapmamalısınız.
- You should not play a joke on me.
Şaka yapmakta iyi değilim.
- I'm not good at making jokes.
Onlar tam bir alay konusu.
- They're a complete joke.
Biz tam bir alay konusuyuz.
- We're a complete joke.
The president was a joke.
... have a bit less about enlightenment in a few more mother-in-law jokes maybe ...
... PART ONE IS FAT JOKES ABOUT DAD. ...