jedermann

listen to the pronunciation of jedermann
ألمانية - التركية
{'ye: dırman} herkes
herkes
'ye: dırman herkes
kimse yok mu
şahsın
ferd
ferdin
herkesin
herke
herkesi
herkese
الإنجليزية - التركية

تعريف jedermann في الإنجليزية التركية القاموس.

everyone
herkes

Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

everyone
her biri
everybody
elalem
everybody
dünya

Mutlu Noeller herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı! - A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world!

Herkes benim gibi olsaydı dünya çok daha iyi bir yer olurdu. - If everybody were me, the world would be a much better place.

everybody
dünya alem
Everyman
{i} sıradan adam
Everyman
{i} sokaktaki adam
Everyman
{i} herhangi bir kimse, sokaktaki adam
all and sundry
herkes
all and sundry
her biri
all and sundry
(deyim) herkes,her cesit insan
all and sundry
hepsi
everybody
herkes

Herkes seni bekliyor. - Everybody is waiting for you.

Herkes seni bekliyor. - Everybody's waiting for you.

ألمانية - الإنجليزية
everybody
everyone

This type of music is not to everyone's taste. - Diese Art Musik ist nicht jedermanns Geschmack.

Death is everyone's fate. - Der Tod ist Jedermanns Schicksal.

Everyman
all and sundry
abody
Jedermann-Festnahme
citizen's arrest
'Jedermann' (von Hofmannsthal / Werktitel)
'Everyman' (by Hofmannsthal / work title)
Der Club ist für jedermann zugänglich.
The club is open to all and sundry
Es gibt keine Patentlösung für jedermann.
There is no sure-fire solution for everyone
etw. für jedermann zugänglich machen
to mainstream something