تعريف j-kutusu في التركية الإنجليزية القاموس.
- j box
- çöp kutusu
- bin
Is it possible to recover a file deleted from the bin?
- Çöp kutusundan silinmiş bir dosyayı geri getirmek mümkün mü?
Your head is not a trash bin.
- Kafan bir çöp kutusu değildir.
- konserve kutusu
- can
- bağış kutusu
- Donation box
- hız kutusu
- gearbox
- konserve kutusu
- tin
- müzik kutusu
- jukebox
Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.
- Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
Tom is sitting next to the jukebox.
- Tom, müzik kutusunun yanında oturuyor.
- pudra kutusu
- compact
- alet kutusu
- tool chest
- baharat kutusu
- cruet
- bilgisayar kutusu
- (Bilgisayar) computer can
- boyut kutusu
- (Bilgisayar) size box
- combo kutusu
- (Bilgisayar) combo box
- denetim kutusu
- (Bilgisayar) control box
- düzenleme kutusu
- (Bilgisayar) edit box
- eldiven kutusu
- (Kimya) glove box
- fısıltı kutusu
- whisper box
- grup kutusu
- (Bilgisayar) group box
- hediye kutusu
- gift box
- irtibat kutusu
- (Askeri) junction box
- irtibat kutusu kapağı
- knock out
- kibrit kutusu
- match box
- kibrit kutusu
- matchbook
This radio is no bigger than a matchbook.
- Bu radyo bir kibrit kutusundan daha büyük değil.
- kimden kutusu
- (Bilgisayar) from box
- klemens kutusu
- terminal box
- kumanda kutusu
- control box
- kumanda kutusu
- control unit
- mektup kutusu
- mailbox
- metin kutusu
- (Bilgisayar) textbox
- petri kutusu
- (Tıp) petri dish
- posta kutusu
- (Bilgisayar) p o box
- posta kutusu
- post-office box
- posta kutusu
- (Bilgisayar) po box
- posta kutusu
- pillar-box
- priz kutusu
- outlet box
- skinner kutusu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) skinner box
- sorgu kutusu
- (Bilgisayar) dialog box
- terminal kutusu
- (Elektrik, Elektronik) terminal box
- transfer kutusu
- (Otomotiv) transfer box
- transfer kutusu
- (Otomotiv) transfer case
- çöp kutusu
- garbage can
Tom tossed the rotten apple into the garbage can.
- Tom çürük elmayı çöp kutusuna attı.
Tom violently kicked the garbage can.
- Tom şiddetle çöp kutusunu tekmeledi.
- çöp kutusu
- ashcan
- çöp kutusu
- waste basket
Tom emptied the waste basket.
- Tom çöp kutusunu boşalttı.
- çöp kutusu
- trash can
The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them.
- Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.
Fadil stuffed Dania's body into a trash can.
- Fadıl, Dania'nın cesedini bir çöp kutusuna doldurdu.
- çöp kutusu
- trash-can
- çöp kutusu
- trash
The explosives were hidden in a trash bin.
- Patlayıcılar bir çöp kutusunun içine saklanmıştı.
Tom kicked the trash can.
- Tom çöp kutusuna tekme attı.
- çöp kutusu
- trashcan
Tom crumpled up the paper and threw it in the trashcan.
- Tom kağıdı buruşturdu ve onu çöp kutusuna attı.
- çöp kutusu
- rubbish bin
- çöp kutusu
- (Bilgisayar) recycle bin
- çöp kutusu
- rubbish-bin
- çöp kutusu
- waste container
- çöp kutusu
- waste bin
- şanjman kutusu
- gearbox
- j kutusu
- j box
- aptal kutusu
- Boob tube, television
- boya kutusu
- paintbox
- ilaç kutusu
- medicine chest
- kalem kutusu
- Pencil box, pencil case
- mücevherat kutusu
- jewelry box
- 3b çiçek kutusu
- (Bilgisayar) 3d flower box
- adres düzen kutusu
- (Bilgisayar) address editbox
- aksan kutusu
- (Bilgisayar) accent box
- aksesuar dişli kutusu
- accessory gear box
- akü kutusu
- accumulator case, battery box
- alet kutusu
- tool box, tool chest
- alet kutusu
- workbox
- anahtar kutusu
- switch box
- aptal kutusu
- boob tube
- arama kutusu
- (Bilgisayar) search for box
- ayaklı posta kutusu
- pillar-box
- ağartma J-kutusu
- bleaching J-box
- balon kutusu
- spindle box
- bağlantı kutusu
- junction box
- bağlantı kutusu
- elec . junction box
- belge kutusu
- deedbox
- besleme kutusu
- feeder box
- bin posta kutusu
- (Bilgisayar) bin mailbox
- bira kutusu
- beer can
- buji kutusu
- pony-truck box
- cihaz kutusu
- appliance box
- cilve kutusu
- flirtatious girl
- damga kutusu
- stamp pad
- dağıtım kutusu
- distributing box, distribution box
- delikli serpme kutusu
- dredger
- dikiş kutusu
- workbox
- dikiş kutusu
- sewing box
- dilek şikayet kutusu
- (Ticaret) a request box
- dilek şikayet kutusu
- (Ticaret) a suggestion box
- dingil kutusu
- axlebox
- dingil kutusu
- axle box
- direksiyon dişli kutusu
- (Otomotiv) steering gear box
- direksiyon dişli kutusu
- (Otomotiv) gearbox
- direksiyon kutusu
- steering box
- direksiyon kutusu
- steering gear
- direksiyon kutusu
- steering box housing
- direksiyon kutusu kapağı
- steering box cover
- direnç kutusu
- resistance box
- diyot kutusu
- diode box
- dişli kutusu
- gear housing
- dişli kutusu
- gear case, gearbox
- dondurma kutusu/makinesi
- ice cream freezer
- duman kutusu
- smoke-box
- ek kutusu
- joint box
- ekmek kutusu
- (Gıda) bread box
- ekmek kutusu
- breadbox
- ekmek kutusu
- bread bin
- el freni dişli kutusu
- (Otomotiv) gear box
- elektrik bağlantı kutusu
- junction box
- elektrik kutusu
- conduit box
- eleman kutusu
- cell case
- emisyon kontrol kutusu hortumu
- (Otomotiv) emission control canister hose
- enfiye kutusu
- snuffbox
- enjeksiyon kutusu detayları
- grout box detail
- etiket levhası kutusu
- label holder frame
- evrak kutusu
- (Latin) cista
- fesat kutusu
- mischief-maker
- filitre kağıdı kutusu
- cork reservoir
- film kutusu
- cartridge
- film kutusu manyetik şerit ünitesi
- (Askeri) cartridge magnetic tape unit
- filtre kutusu
- (İnşaat) filter box
- filtre kutusu
- filter housing
- fişek kutusu
- cartridge case
- fırın kutusu
- furnace box
- geri vites dişlisi kutusu
- reverse gear housing
- giden kutusu klasörü
- (Bilgisayar) outbox folder
- giden kutusu'na git
- (Bilgisayar) go to outbox
- girdi kutusu
- (Bilgisayar) input bin
- gramofon ses kutusu
- sound box
- görev kutusu
- (Bilgisayar) task box
- hap kutusu
- pillbox
- hava kutusu
- air box
- havlu kutusu
- hand-towel rack
- hız kutusu
- gearbox, transmission box
- iklim kutusu
- climate box
- ileti kutusu
- (Bilgisayar) message box
- ilk yardım kutusu
- bandage case
- ipucu sihirbazı kutusu
- (Bilgisayar) tipwizard box
- istatistik kutusu
- (Bilgisayar) statistics box
- istim kutusu
- steam chest
- iğne kutusu
- needlecase
- jak kutusu
- jack box
- kablo kutusu
- cable box
- kahve kutusu
- coffee can
- kalem kutusu
- pencil case
The pencil case is on the table.
- Kalem kutusu masanın üstünde.
The pencil case is on the table.
- Kalem kutusu masanın üzerinde.
- kalem kutusu
- pencil box
- kalorifer kutusu
- heater housing
- kamera kutusu rica ediyorum
- I'd like a camera case
- karakter kutusu
- (Bilgisayar) character cell
- karakter kutusu
- (Bilgisayar) character box
- karar kutusu
- decision box
- karton sigara kutusu
- hard pocket
- kartvizit kutusu
- card basket
- kav çakmak kutusu
- tinderbox
- kavrama kutusu
- clutch case
- keman kutusu
- violin case
- kibrit kutusu
- matchbox
You saved all your baby teeth in this matchbox? That's gross!
- Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!
That weirdo breeds cockroaches in a matchbox.
- O ucube bir kibrit kutusunda hamam böcekleri yetiştirir.
- kilitlenme kutusu
- interlock box
- klemens kutusu plakası
- terminal plate
- koku yayan baharat kutusu
- pomander
- kontrol kutusu
- control box
- konum kutusu
- (Bilgisayar) position box
- kum kutusu
- sand box
- kutsal ekmak kutusu
- (kilise) pyx
- kutsal ekmek kutusu (kilise)
- pyx
- küçük gemici kutusu
- ditty box
- liste kutusu
- (Bilgisayar) listbox
- liste kutusu
- (Bilgisayar) list box
- makas değiştirme kutusu
- switch box
- makyaj kutusu
- toilet case
- makyaj kutusu
- paintbox
- malzeme kutusu
- accessory box
- mekik kutusu
- shuttle box
- mektup kutusu
- letterbox, mailbox
- mektup kutusu
- letterbox
I found your letter in the letterbox.
- Mektup kutusunda mektubunu buldum
- motor kutusu
- engine box
- muhafaza kutusu
- protection box
- mücevher kutusu
- casket
- mücevher kutusu
- jewel box, jewel case
- müzik kutusu
- record machine
- müzik kutusu
- music box
My aunt asked me to buy her a music box from Italy.
- Halam benim ona İtalya'dan bir müzik kutusu almamı istedi.
Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
- Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
- odun kutusu
- woodbox
- onluk direnç kutusu
- (Fizik) decade resistance box
- oyuncak kutusu
- toy box
- panel kutusu
- panel box
- paralı müzik kutusu
- record machine
- paralı müzik kutusu
- jukebox
Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.
- Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
- patlama kutusu
- (Tiyatro) bomb tank
- posta kutusu
- letterbox
The next morning he found a handwritten letter in the letterbox.
- Ertesi sabah o, posta kutusunda elle yazılmış bir mektup buldu.
My father painted the letterbox red.
- Babam posta kutusunu kırmızı boyadı.
- posta kutusu
- post box
- posta kutusu
- postbox, pillar-box, mailbox
- posta kutusu
- call box
- posta kutusu
- mailbox
I found her letter in the mailbox.
- Onun mektubunu posta kutusunda buldum.
I found your letter in the mailbox.
- Mektubunu posta kutusunda buldum.
- posta kutusu
- P.O. box
- posta kutusu nerede
- Where is the mailbox
- posta kutusu numarası
- box number
- pudra kutusu
- powder compact
- refleks hoparlör kutusu
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) reflex baffle
- resim kutusu
- (Bilgisayar) pictures well
- rulman kutusu
- roller box
- rulman kutusu
- bearing box
- sabun kutusu
- soapbox
- sadaka kutusu
- poor box
- salmastra kutusu
- stuffing box
- sekme iletişim kutusu
- tab dialog
- selenoid valf kutusu
- solenoid valve cassette
- sessizleme kutusu
- blimp
- seçenek kutusu
- (Bilgisayar) option dialog
- seçim kutusu
- (Bilgisayar) selection box
- sigara kutusu
- cigar box
- sigara kutusu
- cigarette case
- sigorta kutusu
- fuse box
- sigorta kutusu nerede
- Where is the fuse box
- sonbahar tanıtım kutusu
- (Bilgisayar) fall pull quote
- sonraki metin kutusu
- (Bilgisayar) next text box
- teklif kutusu
- suggestion box
- tevzi kutusu
- distribution box
- tevzi kutusu botu
- (Askeri) distribution box boat
- transfer dişli kutusu
- transfer gear housing
- turbo diyafram kutusu
- (Otomotiv) turbocharger diaphragm box
- tuvalet kağıdı kutusu
- toilet-paper holder