jöle

listen to the pronunciation of jöle
التركية - الإنجليزية
gel

Tom puts gel in his hair. - O, saçına jöle sürer.

Tom put gel in his hair. - Tom saçına jöle çaldı.

jelly

What he likes is jelly. - Onun hoşlandığı jöledir.

Tom ate too many jelly donuts. - Tom çok sayıda jöleli börek yedi.

glaze
jell

I like grape jelly best. - En çok üzüm jölesinden hoşlanırım.

Tom made himself a peanut butter and jelly sandwich. - Tom kendine bir fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yaptı.

jelly; gel
jello, Brit. jelly
gelly
jöle gibi
jelly like
jöle ile kaplama
glaze
jöle ile kaplamak
glaze
jöle kaplama
glazing
jöle kullanın lütfen
please use gel
jöle olmak
jell
jöle olmak
jellify
jöle olmak
jelly
jöle sürmek
put hair-gel
jöle sürmek
apply hair-gel
jöle yapmak
jell
etli jöle
aspic
التركية - التركية
Et suyunun soğuduktan sonra gevşek ve esnek bir kıvam almış durumu
Meyve suyunun şekerle kaynatılmasıyla istenilen yoğunlukta elde edilmiş şekerleme
Saçın düzgün bir biçimde uzun süre kalmasını sağlayan yağlı, parlak ve yapışkan madde
jöle
المفضلات