By following this book's advice, I was able to pull myself out of poverty.
- Bu kitabın tavsiyelerini izleyerek, kendimi fakirlikten kurtarabilirdim.
Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.
- Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı.
I spent two hours watching television last night.
- Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.
I spent Saturday afternoon watching entirely too much TV.
- Cumartesi öğleden sonrayı tamamen çok fazla TV izleyerek geçirdim.
My father usually watches television after dinner.
- Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.
In Soviet Russia, television watches the audience!
- Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
There were traces of blood inside Dan's car.
- Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
Their traces can still be found.
- İzleri hala bulunabilir.
We should follow his example.
- Biz onun dersini izlemeliyiz.
The dog followed me to my home.
- Köpek beni evime kadar izledi.
The hunter followed the bear's tracks.
- Avcı ayının izlerini takip etti.
Tom tried his best to cover his tracks so he could save face.
- Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.
Tom looked over to his shoulder to see if anyone was following him.
- Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı.
I asked Tom to stop following us.
- Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim.
Oliver thought that his parents, Tom and Mary, weren't setting rules or monitoring his whereabouts.
- Oliver ebeveynleri Tom ve Mary'nin kurallar koymadığını ya da onun nerede olduğunu izlemediklerini düşündü.
I grew up watching Pokemon.
- Pokémon izleyerek büyüdüm.
I love watching soccer games.
- Futbol oyunlarını izlemeyi severim.
Layla, an Aborigene, made use of her renowned tracking skills.
- Aborijin olan Leyla, meşhur izleme becerilerini kullandı.
I don't want to leave any paper trails.
- Ben herhangi kağıt izleri bırakmak istemiyorum.
Boys trail girls in language skills.
- Oğlanlar dil becerileri konusunda kızları izler.
The hunting dogs followed the scent of the fox.
- Av köpekleri tilkinin kokusunu izledi.