There's reason for optimism.
- İyimserlik için neden var.
There's little cause for optimism.
- İyimserlik için çok az sebep var.
You're an overly optimistic girl.
- Sen aşırı iyimser bir kızsın.
He is rather optimistic.
- O oldukça iyimserdir.
You're an overly optimistic girl.
- Sen aşırı iyimser bir kızsın.
Nobody feels optimistic today.
- Bugün hiç kimse iyimser hissetmiyor.
They were sanguine about the company's prospects.
- Onlar şirketin umutları hakkında iyimserdi.