iyi durumda

listen to the pronunciation of iyi durumda
التركية - الإنجليزية
in fine fettle
in good shape

Tom may be old, but he's in good shape. - Tom yaşlı olabilir ama o iyi durumda.

He's really in good shape. - O gerçekten iyi durumda.

in good nick
in good fettle
(Ticaret) sound
all right
conditioned
well off

He has been well off since he started this job. - O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.

in mint condition
roadworthy
good condition

The paintings were in very good condition. - Resimler çok iyi durumdaydı.

We must keep nature in good condition. - Biz doğayı iyi durumda tutmalıyız.

{s} well

Tom is still doing well. - Tom hâlâ iyi durumda.

He has been well off since he started this job. - O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.

in good repair
iyi durumda olma
soundness
iyi durumda olmak
be on velvet
iyi durum
{i} well

Tom is still doing well. - Tom hâlâ iyi durumda.

He has been well off since he started this job. - O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.

iyi durum
good condition

This car is in good condition. - Bu araba iyi durumdadır.

The goods arrived in good condition. - Mallar iyi durumda geldi.

en iyi durumda olmak
be at one's best
iyi durum
place in the sun
iyi durum
kilter
iyi durumda
المفضلات