The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
- Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
The demand was brought down by increases in imports.
- İthalattaki artışla talep aşağı düşürüldü.
He wanted to reduce the tax on imports.
- O ithalatta vergi azaltmak istedi.
I think they should put a heavy tax on imports.
- Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.
The demand was brought down by increases in imports.
- İthalattaki artışla talep aşağı düşürüldü.