itaat etme

listen to the pronunciation of itaat etme
التركية - الإنجليزية
subservience
obedience

Their culture values obedience to those in positions of authority. - Onların kültür değerleri, otorite konumundaki kişilere itaat etmektir.

{f} disobliging
disobey

We wouldn't want to disobey the teacher, would we? - Öğretmene itaat etmek istemedik, değil mi?

The pupils disobeyed their teacher. - Öğrenciler öğretmenlerine itaat etmedi.

itaat etmek
{f} obey

I can't do anything but obey him. - Ona itaat etmekten başka bir şey yapamıyorum.

It's our duty to always obey the law. - Yasaya itaat etmek her zaman görevimizdir.

itaat etmek
mind
itaat etmek
follow
itaat etmek
comply with
itaat etmek
comply with something
itaat et
abide by
itaat etmek
submit
itaat etmek
conform to
itaat etmek
to obey, to comply (with sth), to submit
itaat etmek
to obey

I intend to obey those orders. - Ben o emirlere itaat etmek niyetindeyim.

You are here in order to obey my commands. - Sen emirlerime itaat etmek için buradasın.

itaat etmek
(Mukavele) abide by
التركية - التركية

تعريف itaat etme في التركية التركية القاموس.

itaat etmek
Söz dinlemek, boyun eğmek, verilen buyruğa uymak
itaat etme
المفضلات