isyancılar

listen to the pronunciation of isyancılar
التركية - الإنجليزية
rebels
third-person singular of rebel
plural of rebel
isyan
insurrection
isyancı
{s} rebellious
isyan
riot

The riot spread across the city. - İsyan şehirde yayıldı.

The worst riot was in Chicago. - En kötü isyan Şikago'da idi.

isyan
{i} rebellion

The army quelled the rebellion. - Ordu isyanı bastırdı.

He put down the rebellion in India. - Hindistan'da isyanı bastırdı.

isyancı
rebel

They urged him to punish the rebels. - İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.

Tom was cornered by a group of rebels. - Tom bir grup isyancı tarafından köşeye sıkıştırıldı.

isyan
revolt

The revolt was put down with little trouble. - İsyan küçük bir sorun ile bastırıldı.

The revolt was led by the southern citizenry. - İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü.

isyan
uprising

The uprising was brutally suppressed. - İsyan çok sert bir biçimde bastırıldı.

isyan
mutiny

A mutiny on my ship? It's completely impossible. - Benim gemimde bir isyan mı? Bu tamamen imkansız.

isyan
outbreak
isyan
sedition
isyan
(Askeri) munity
isyan
insurgent

About thirty insurgents were killed. - Yaklaşık otuz isyancı öldürüldü.

isyan
rising
isyancı
insurrectional
isyancı
mutineer
isyancı
insurrectionary
isyan
rebellion, revolt, mutiny, riot, rising, uprising, insurrection
isyan
insurgence
isyan
insurgency
isyan
contumacy
isyan
risinq
isyancı
insurgent

About thirty insurgents were killed. - Yaklaşık otuz isyancı öldürüldü.

isyancı
mutinous
isyancı
insurrectionist
isyancı
rebel, mutineer; rebellious
isyancı
rioter

Tear gas canisters could be seen on the road after the rioters had left. - İsyancılar bıraktıktan sonra göz yaşartıcı gaz kutuları yolda görülebiliyordu.

A few rioters were seriously injured. - Birkaç isyancı ciddi biçimde yaralandı.

التركية - التركية

تعريف isyancılar في التركية التركية القاموس.

isyan
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme
isyan
(Osmanlı Dönemi) baş kaldırmak, söz dinlememek, ayaklanmak
isyan
Herhangi bir amaçla kurulu düzene veya devlet güçlerine karşı gelme, baş kaldırma, ayaklanma
isyan
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme: "Bu kız beni ilk defa çevreme karşı isyandan, her şeye ibrazdan kurtardı."- H. E. Adıvar
isyan
Ayaklanma
isyancı
Baş kaldırıcı (kimse), asi
İSYAN
(Osmanlı Dönemi) İtaatsizlik. Emre karşı gelmek. Ayaklanmak
İsyan
(Osmanlı Dönemi) MUBİK