isterse

listen to the pronunciation of isterse
التركية - الإنجليزية
Whether
iste
{f} like

Would you like to dance with me? - Benimle dans etmek ister misin?

You may choose what you like. - İstediğinizi seçebilirsiniz.

iste
require

I am sorry, but I cannot meet your requirement. - Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.

Playing the violin requires much practice. - Keman çalmak çok pratik ister.

allah isterse
god willing
iste
(Bilgisayar) request

When I asked him to lend me some money, he turned down my request. - Ondan bana biraz ödünç para vermesini istediğimde, o, ricamı geri çevirdi.

A map is available upon request. - İstek üzerine bir harita mevcuttur.

iste
(Bilgisayar) pull
iste
adjure
iste
{f} willed
iste
{f} required

Reservations are required. - Rezervasyon isteniyor.

I would like to but I have a required course tonight. - İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.

iste
{f} appealing
iste
{f} requested

Tom has requested my assistance. - Tom yardımımı istedi.

Tom requested my assistance. - Tom yardımımı istedi.

iste
{f} craving

I have some cravings. - Benim bazı isteklerim var.

iste
adjure to
iste
covet
iste
crave
iste
want to

I want to go to London. - Londra'ya gitmek isterim.

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

iste
call for

Tom heard Mary call for help. - Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.

Why didn't Tom call for help? - Tom neden yardım istemedi?

iste
{f} willing

If anyone is not willing to work, then he is not to eat, either. - Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin.

An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources. - Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.

iste
adjure to be
iste
make a request
iste
want to be
iste
desired

Dan desired to kill Linda. - Dan Linda'yı öldürmek istedi.

There remains nothing to be desired. - İstenilen bir şey yok.

Allah isterse
if possible, if
allah isterse
deo volente
canı isterse
at one's own sweet will
canın isterse
If you like./I don't care
canın isterse
if you will, as you like
iste
want#to
iste
adjureto
iste
coveted
iste
wantto
nasıl isterse
at one's own sweet will
ne zaman canı isterse
in his own good time
ne zaman canı isterse
in one's own good time
ne zaman canı isterse
in somebody's own good time
التركية - التركية

تعريف isterse في التركية التركية القاموس.

iste
(Osmanlı Dönemi) becü
isterse
المفضلات