istatistikler

listen to the pronunciation of istatistikler
التركية - الإنجليزية
(Hukuk) statistics
(Bilgisayar) times
the statistics
istatistik
statistic

I'm casting aspersions on his competency as a statistician. - Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.

Statistics don't always tell the whole story. - İstatistikler her zaman bütün hikayeyi anlatmaz.

istatistik
{i} statistics

Statistics are easy to misinterpret. - İstatistikler kolayca yanlış yorumlanabilir.

The statistics show that our standard of living is high. - İstatistikler bizim yaşam standardımızın yüksek olduğunu gösteriyor.

hayati istatistikler
vital statistics
istatistik
(Bilgisayar) stats

Check out these stats. - Bu istatistiklere göz at.

istatistik
(Spor) chart
istatistik
return
toplumsal istatistikler
(Bilgisayar) demographics
tıbbi istatistikler
(Tıp) medical statistics
istatistik
statistical

The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement. - Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.

From a statistical point of view, a plane flight is much safer than a car trip. - İstatistiklere göre uçakla gitmek, arabayla gitmekten çok daha güvenlidir.

iklimsel istatistikler
(Çevre) climatologic statistics
istatistik
(the science of) statistics
istatistik
(a) statistic
istatistik
statistics; statistical
sağlık ile ilgili istatistikler
vital statistics
uluslar arası mali istatistikler
(Hukuk) international financial statistics
zirai istatistikler
(Hukuk) agricultural statistics
İstatistikler
statistics

Statistics don't always tell the whole story. - İstatistikler her zaman bütün hikayeyi anlatmaz.

According to statistics, men's wages are higher than women's. - İstatistiklere göre, erkek ücretleri kadınlarınkinden daha yüksek.

التركية - التركية

تعريف istatistikler في التركية التركية القاموس.

istatistik
Bir sonuç çıkarmak için olguları yöntemli bir biçimde toplayıp sayı olarak belirtme işi, sayımlama
istatistik
Bir dizi olayın veya sayı ile gösterilen olguların yöntemli öbekleştirilmesine dayanan ve ilkelerini olasılık kuramlarından alan, matematiğin uygulamalı dalı, sayım bilimi
istatistik
Bir sonuç çıkarmak için olguları yöntemli bir biçimde toplayıp sayı olarak belirtme işi, sayımlama: "İstatistikler gösteriyor ki sahada en çok alkışlanan oyuncu kalecilerdir."- H. Taner
istatistik
(Osmanlı Dönemi) bir neticeye varmak veya. bir hüküm çıkarmak için metodlu olarak mevcut lüzumlu şeyleri toplayıp say hâlinde göstermek işi ve bu işle meşgul olan ilim
istatistik
Sayım bilimi
istatistik
amar
istatistik
asar
İSTATİSTİK
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir neticeye varmak veya bir hüküm çıkarmak için metodlu olarak mevcud lüzumlu şeyleri toplayıp sayı hâlinde göstermek işi ve bu işle meşgul olan ilim
istatistikler
المفضلات