istatistikçi

listen to the pronunciation of istatistikçi
التركية - الإنجليزية
statist

Tom is a statistician. - Tom bir istatistikçidir.

I'm casting aspersions on his competency as a statistician. - Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.

statistician

I'm casting aspersions on his competency as a statistician. - Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.

Tom is a statistician. - Tom bir istatistikçidir.

mathematical statistician
actuary
istatistik
statistic

The statistics show that our standard of living is high. - İstatistikler bizim yaşam standardımızın yüksek olduğunu gösteriyor.

I'm casting aspersions on his competency as a statistician. - Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.

istatistik
{i} statistics

Statistics are easy to misinterpret. - İstatistikler kolayca yanlış yorumlanabilir.

According to statistics, men's wages are higher than women's. - İstatistiklere göre, erkek ücretleri kadınlarınkinden daha yüksek.

istatistik
(Bilgisayar) stats

Check out these stats. - Bu istatistiklere göz at.

istatistik
(Spor) chart
istatistik
return
istatistik
statistical

The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement. - Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.

In this semester, students study and apply statistical sampling techniques. - Bu dönem, öğrenciler istatistiksel örnekleme tekniklerini okuyacaklar ve uygulayacaklar.

istatistik
(the science of) statistics
istatistik
(a) statistic
istatistik
statistics; statistical
التركية - التركية
İstatik uzmanı, sayımlamacı, istatistikle uğraşan kimse
istatistik
Bir sonuç çıkarmak için olguları yöntemli bir biçimde toplayıp sayı olarak belirtme işi, sayımlama
istatistik
Bir dizi olayın veya sayı ile gösterilen olguların yöntemli öbekleştirilmesine dayanan ve ilkelerini olasılık kuramlarından alan, matematiğin uygulamalı dalı, sayım bilimi
istatistik
Bir sonuç çıkarmak için olguları yöntemli bir biçimde toplayıp sayı olarak belirtme işi, sayımlama: "İstatistikler gösteriyor ki sahada en çok alkışlanan oyuncu kalecilerdir."- H. Taner
istatistik
(Osmanlı Dönemi) bir neticeye varmak veya. bir hüküm çıkarmak için metodlu olarak mevcut lüzumlu şeyleri toplayıp say hâlinde göstermek işi ve bu işle meşgul olan ilim
istatistik
Sayım bilimi
istatistik
amar
istatistik
asar
İSTATİSTİK
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir neticeye varmak veya bir hüküm çıkarmak için metodlu olarak mevcud lüzumlu şeyleri toplayıp sayı hâlinde göstermek işi ve bu işle meşgul olan ilim
istatistikçi
المفضلات