التركية - الإنجليزية
تعريف istanbul'da في التركية الإنجليزية القاموس.
- İstanbul
- Istanbul
What I hate most about living in Istanbul is always getting stuck in traffic.
-İstanbul'da yaşamakla ilgili en nefret ettiğim şey sürekli trafikte sıkışıp kalmaktır.
Kemal Tahir narrates the occupation days of Istanbul in 1920s in his book named The People Of The Slave City.
-Kemal Tahir Esir Şehrin İnsanları isimli kitabında İstanbul'un 1920'li yıllardaki işgal günlerini anlatır.
- istanbul devlet senfoni orkestrası
- (Muzik) İstanbul State Symphony Orchestra
- istanbul teknik üniversitesi
- istanbul technical university
- istanbul ticaret odası
- İstanbul chamber of commerce
- istanbul ve çanakkale boğazları
- the straits
- İstanbul Boğazı
- the Bosphorus, the Bosporus
- İstanbul efendisi a real gentleman
- very polite man
- İstanbul kaldırımı çiğnemiş experienced
- in the ways of the city
- İstanbul kazan, ben kepçe
- (Konuşma Dili) I left no stone unturned in Istanbul
- İstanbul'un taşı toprağı altın
- (Konuşma Dili) The streets of Istanbul are paved with gold
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف istanbul'da في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- istanbul
- the largest city and former capital of Turkey; rebuilt on the site of ancient Byzantium by Constantine I in the fourth century; renamed Constantinople by Constantine who made it the capital of the Byzantine Empire; now the seat of the Eastern Orthodox Church
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف istanbul'da في التركية التركية القاموس.
- İSTANBUL
- (Osmanlı Dönemi) Türkiye'nin en büyük şehri ve Osmanlı İmparatorluğu'nun taht şehri (1453-1922). İslâm halifeliğinin son merkezi (1516-1924). Türklerden önce Bizans "Doğu Roma" İmparatorluğu'nun taht şehri idi (395-1453)
- İSTANBUL
- (Osmanlı Dönemi) İstanbul ismi, Rumca şehre veya şehirde demek olan (İstin polin) tabirinden galat olup, bu ismin Osmanlılar tarafından fetih esnasında verilmiş olduğu rivayet ediliyorsa da, Osmanlılardan evvel şehrin bu isimle yâd olunmakta bulunmuş olduğu muhakkak olup, hattâ yedinci hicri yüzyılın ortalarında yani fe
- İSTANBUL EFENDİSİ
- (Osmanlı Dönemi) İstanbul kadıları (hâkimleri). Bu tabir hicri 1000 tarihinden sonra kullanılmağa başlanmış ve daha sonraları terkolunmuştur
- İstanbul efendisi
- Genellikle İstanbul'da oturan kibar, saygılı, alçak gönüllü, olgun, çelebi ve yardımsever kimse
- İstanbul kekiği
- Trakya, Batı ve Güney Anadolu'da yetişen sık tüylü, beyaz ve pembe çiçekli, kuvvetli kokulu, çok yıllık bir bitki (Origanum heradeoticum)
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - التركية
تعريف istanbul'da في الإنجليزية التركية القاموس.
- istanbul
- istanbul
- istanbul stock exchnage
- İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)
المصطلحات ذات الصلة
istanbul'da
الواصلة
is·tan·bul'·daResimler
المفضلات