تعريف issues في الإنجليزية التركية القاموس.
- sorunlar
- issue
- sorun
Sorunla ilgili gerçekleri dinleyin.
- Listen to the facts relative to the issue.
Sorun hakkında nasıl hissediyorsun?
- How do you feel about the issue?
- issue
- sayı
- issue
- mesele
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
Bu meseleyi anlamak zorundayız.
- We have to grasp this issue.
- issue
- (Hukuk) konu
Bu konuda seninle aynı fikirdeyim.
- I agree with you on this issue.
Kongre, konuyla ilgili altmış kez oylandı.
- The convention voted on the issue sixty times.
- issues guide
- konular kılavuzu
- issues management
- (Ticaret) sorun yönetimi
- issue
- {f} bildirmek
- issue
- {i} basım
Senin oyununla ilgili olumlu eleştiriler gelecek basımda görünecek.
- A favorable review of your play will appear in the next issue.
Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.
- The latest issue of the magazine will come out next Monday.
- issue
- {i} yayınlama
- issue
- yayınlamak
- issue
- vermek
- issue
- (Kanun) düzenlemek
- issue
- {i} piyasaya sürme
- issue
- {i} çıkarma
Suudi Arabistan turist vizeleri çıkarmamaktadır.
- Saudi Arabia does not issue tourist visas.
Bir bütçe açığını finanse etmek için ortak bir yöntem tahviller çıkarmaktır.
- A common way to finance a budget deficit is to issue bonds.
- issue
- yayınlanmak
- issue
- {f} akmak
- issue
- (Askeri) hisse senedi ve tahvil ihracı
- commercial issues
- ticari mevzular
- environment issues
- çevre konuları
- environmental issues
- (Çevre) çevre sorunları
- ethical issues
- (Tıp) ahlaki konular
- financial issues
- finansal konular
- gender issues
- cinsiyet meseleleri
- health issues
- sağlık konuları
- issue
- sadır olmak
- issue
- tedavüle çıkarmak
- issue
- piyasaya çıkarma
- issue
- yayım
Bir çağrı yayımlandı.
- A summons has been issued.
Şirketin muhasebecisi için bir tutuklama emri yayımlandı.
- An arrest warrant was issued for the company's accountant.
- issue
- (Bilgisayar) basım sayısı
- issue
- (Kanun) mal
Maliyet daha büyük bir konudur.
- Cost is a bigger issue.
- issue
- yayımlamak
- issue
- (Kanun) füru
- issue
- tebliğ etmek
- issue
- neşretmek
- issue
- neşet etmek
- issue
- doğmak
- issue
- (Ticaret) dışarı çıkartmak
- issue
- netice
- issue
- (Biyoloji) soy
- issue
- dergi sayısı
- issue
- (Kanun) sayı (dergi, gazete)
- issue
- (Ticaret) hazırlamak
- issue
- konu et
- issue
- (Bilgisayar) ver
Bu yüzden, etik sorun devam ediyor: sigara üreticilerine hedef küresel pazarlara izin verilmeli mi?
- Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
Kampanyadaki en büyük konulardan birisi vergiydi.
- One of the big issues in the campaign was taxes.
- issue
- gazete sayısı
- issue
- tevzi etmek
- issue
- {i} sonuç
- issue
- baskı
Gelecek ayın baskısında yeni bir dizi başlayacak.
- A new serial will begin in next month's issue.
- issue
- yayımlama
Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
- Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
- issue
- kaynaklanmak
- issue
- donatmak
- issue
- çap etmek
- issue
- önemli çekit
- issue
- (from ile) -den gelmek
- domestic issues
- iç meseleler
- issue
- dağıtım
- issue
- çocuklar. 10
- issue
- veriliş
- all relevant issues
- (Kanun) ilgili tüm hususlar
- basic performance issues
- (Ticaret) temel performans konuları
- bond issues
- (Ticaret) tahvil ihraçları
- current issues in philosophy
- (Eğitim) güncel felsefe konuları
- exceptional issues
- (Askeri) İSTİSNAİ DAĞITIM MADDELERİ: Genel ve özel istihkak cetvelleriyle yetkisi verilmiş istihkaklardan farklı olan, veya bu cetvellerde gösterilmeyen ikmal maddelerinin verilmesini temin eden ve yetkili makamca onaylanan istihkaklar
- exceptional issues
- (Askeri) istisnai dağıtım maddeleri
- global environment issues
- (Askeri) küresel çevre sorunları
- in the light of issues stated
- (Kanun) görevler ışığında
- issue
- {i} çocuklar
- issue
- {f} dağıtmak
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
- issue
- {f} boşalma yeri
- issue
- dışarı çıkmak
- issue
- cerahat
- issue
- {f} sonuçlanmak
- issue
- {f} piyasaya çıkarmak
- issue
- sonuç vermek
- issue
- {i} akıntı
- issue
- {i} emisyo
- issue
- {i} çıkış
- issue
- {i} son
Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.
- The latest issue of the magazine will come out next Monday.
- issue
- {i} akıbet
- issue
- {f} sayı, nüsha
- issue
- (Tıp) Cerahatin dışarı akmasını temin etmek için açılan yara
- issue
- (Mukavele) hasıl olmak, doğmak; konu
- issue
- {f} çıkarmak
Bir bütçe açığını finanse etmek için ortak bir yöntem tahviller çıkarmaktır.
- A common way to finance a budget deficit is to issue bonds.
- issue
- donatma
- issue
- {f} çıkmak
- issue
- {i} iltihap
- issue
- {f} yayınla
Bu dergi, her ay yayınlanır.
- This magazine is issued every month.
Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.
- The weather service has issued a severe weather warning.
- issue
- müzakere konusu
- issue
- (Tıp) Zürriyet
- issue
- {f} ihraç
Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir.
- In order to finance the war, bonds are issued.
- issue
- {i} irin
- issue
- dışarı akmak
- issue
- {i} nesil
- issue
- husule
- issue
- (Tıp) Mahreç
- issue
- boşalma
- issue
- (Askeri) DAĞITIM: Mensup oldukları teşkilat adına ikmal maddeleri almaya yetkili olan bir veya daha çok kimseye bir ikmal merkezi tarafından ikmal maddelerinin ve teçhizatın verilmesi
- issue
- {f} ihraç etmek
- issue
- {f} (fiil) dağıtım
- operational issues
- (Kanun) operasyonel konular
- problematic issues
- problemli konular
- replacement issues
- (Askeri) DEĞİŞTİRME DAĞITIM MADDELERİ: Teçhizatı kullanan makamlara verilen dağıtım ikmal maddelerinden, teçhizatı iş görme standartları içinde ve tahsis çizelgelerinde gösterilen miktarlarda muhafaza için, evvelce ikmali yapılmış teçhizat yerine geçen kısım. Bu gibi dağıtım maddelerini; ekonomik onarım dışı eskime, imha, terk, düşman tesiri ve yağmadan ileri gelen kayıpların yerine konan maddeler teşkil eder. Transit nakliyat sırasında gemilerin batması yüzünden meydana gelen kayıplar, hizmetten ayrılan personelin sebep olduğu giyecek kayıpları ile depolar arası transfer, hizmete elverişsiz fakat ekonomik şekilde tamir edilebilir teçhizat dağıtım malzemeleri ve teşkilden alınan hizmete elverişli malzeme yerine o birliğe verilen dağıtım maddeleri, değiştirme ikmal maddeleri arasında değildir
- sticky issues
- (Ticaret) yapışkan tahviller
- subordinated issues
- (Ticaret) ikincil menkul kıymetler
- these are basic issues
- bunlar temel sorunlardır