ismî

listen to the pronunciation of ismî
التركية - الإنجليزية
your name
Your E-mail: Friend's E-mail: Your Comments: Receive copy
Type your name in here, so your graphs will be labelled correctly
isim
name

He called her bad names. - Onu kötü isimlerle isimlendirdi.

Their names are Tom and Ken. - Onların isimleri Tom ve Ken'dir.

isim
{i} noun

Of the remaining words on the list, five are nouns. - Listede kalan kelimelerin beşi isim.

All German nouns are written with the first letter capitalized. - Almanca'da bütün isimler büyük harfle yazılır.

ismi geçen
aforesaid
ismi geçen
aforementioned
ismi geçmek
mentioned
ismi geçen
aforesaid, aforementioned
ismi geçmek
to be mentioned
ismi kayıtlı hissedar
(Ticaret) stockholder of record
ismi unutulan şey
dingbat
isim
first name

The first name on the list is Tom. - Listedeki ilk isim Tom'dur.

Tom's was the first name on the list of persons of interest after Mary's murder. - Mary'nin cinayetinden sonra Tom'unki ilgi kişiler listesinde ilk isimdi.

isim
{i} substantive
cins ismi
(Dilbilim) common noun
faaliyet ismi
present participle
isim
praenomen
isim
designatio
isim
christian name
makine ismi
(Bilgisayar) hostname
marka ismi
(Ticaret) brand name
isim
reputation
isim
appeliation
belde ismi
town name
isim
of name
tevratin ikinci kitabmin ismi
The Torah is the second kitabmin name
afişte ismi olmak
headline
bu filmin ismi ne
What is the title of the movie
firma ismi
tradename
hesap ismi
(Ticaret) account title
isim
denomination
isim
record
isim
name (of a person or thing), appellation
isim
gram. noun
isim
title (of a book, a painting, a musical composition, etc.)
isim
person: Bertan'ın hayatında yeni isimler var artık. Bertan's got new people in his life now
isim
forename
isim
name; title; noun; reputation, name
isim
given name
isim
appellation
isim
designation
isim
title
isim
character
isim
repute
isim
moniker
isim
verbal
iyi bir ismi olmak
have a good character
karışık ismi fail
(Konuşma Dili) complicated matter
konvoy ismi
(Askeri) convoy title
küçültme ismi
diminutive
küçültme ismi kullanılmış
diminutival
sahne ismi
(Tiyatro) stagename
sorgulama ismi
(Denizbilim) nomen inquirendum
topluluk ismi
collective noun
yazar ismi
author's name
yer ismi
place name
التركية - التركية

تعريف ismî في التركية التركية القاموس.

İSMÎ
(Osmanlı Dönemi) (İsmiyye) İsme mensub, isimle alâkalı. İsmen olup aslen olmayan, varlığı isimden ibâret olan. İsim cinsinden
İSMÎ
(Osmanlı Dönemi) Arabçadan iki isimden, yani; müsned ile müsned-i ileyhten mürekkep cümle
İSMÎ VE SIFATÎ
(Osmanlı Dönemi) İsme ve sıfata ait
isim
Kişi, insan
isim
Ad
isim
Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime
isim
Ad. Kişi, insan: "Biz eskidikçe yaşlarımız yirmiden yirmi bire, yirmi birden yirmi ikiye bastıkça yeni yüzler, yeni isimler katılıyor aramıza."- Y. Z. Ortaç
isim
Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, ad
topluluk ismi
bakınız: topluluk adı
İsim
ad
ismî
المفضلات