التركية - الإنجليزية
تعريف iskontocu في التركية الإنجليزية القاموس.
- discount broker
- iskonto
- discount
She wanted a bigger discount.
-O daha büyük bir iskonto istedi.
Meat often gets discounted just before closing time.
-Et genellikle sadece kapanış saatinden önce iskonto alır.
- iskonto
- reduction
- iskonto
- (Ticaret) cut
- iskonto
- (Ticaret) deduction
- iskonto
- (Kanun) abatement
- iskonto
- {i} allowance
- iskonto
- discount ıskonto, indirim
- iskonto
- purchase discount
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف iskontocu في التركية التركية القاموس.
- iskonto
- Senedin saymaca değeri üzerinden yapılan indirim
- iskonto
- Söz için bir bölümünü söylenmemiş sayma
- iskonto
- İndirim, tenzilat
- iskonto
- Süresi dolmamış bir senedin, faiz ve komisyonu düşürülerek karşılığından eksiğine alınması, kırdırma
- İSKONTO
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Tenzilât