Ormandan gelen sesler kaşifleri korkuttu.
- The voices coming from the jungle frightened the explorers.
Sebastian Cabot, John Cabot'un oğluydu ve aynı zamanda bir kaşifti.
- Sebastian Cabot was John Cabot's son and also became an explorer.
Kristof Kolomb bir kaşif değildi çünkü denizi seviyordu. O bir kaşifti çünkü İspanyol hapishanelerinden nefret ediyordu.
- Christopher Columbus wasn't an explorer because he loved the sea. He was an explorer because he hated Spanish jails.
İlk kaşifler navigasyon için yıldızları kullandılar.
- Early explorers used the stars for navigation.
Araştırmacılar ciddi bir gıda eksikliğinden muzdarip olmaya başladı.
- The explorers began to suffer from a severe lack of food.
Araştırmacılar yolculuklarına devam ettiler.
- The explorers continued their journey.