involving or comprising action; active

listen to the pronunciation of involving or comprising action; active
الإنجليزية - التركية

تعريف involving or comprising action; active في الإنجليزية التركية القاموس.

actual
gerçek

Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı. - Tom found that he actually liked working for Mary.

Tom gerçekten bir hayalet gördüğünü söylüyor. - Tom says he has actually seen a ghost.

actual
{s} fiili
actual
{s} aktüel
actual
asıl
actual
{s} güncel
actual
{s} mevcut
actual
{s} şimdiki
actual
doğru

Tom'un söylediği gerçekten doğru. - What Tom said is actually true.

O aslında doğru değil. - That's actually not true.

actual
aslı

Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor. - Tom doesn't actually live within Boston city limits.

O genç görünüyor, ama o aslında senden daha yaşlıdır. - She looks young, but she's actually older than you are.

actual
eylemsel
actual
asli
actual
hakiki
الإنجليزية - الإنجليزية
actual
involving or comprising action; active
المفضلات