involving atomic or hydrogen bombs.

listen to the pronunciation of involving atomic or hydrogen bombs.
الإنجليزية - التركية

تعريف involving atomic or hydrogen bombs. في الإنجليزية التركية القاموس.

nuclear
{s} nükleer

Antlaşma toprak altındaki nükleer denemeleri yasaklamadı. - The treaty did not ban nuclear tests under the ground.

Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil. - Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.

nuclear
{s} atom

Japonya, atom bombalarıyla vurulan tek ülkedir. - Japan is the only nation to have been hit by nuclear bombs.

nuclear
çekirdeksel
nuclear
(isim)kleer başlıklı füze, atom bombası olan ülke
nuclear
atom bombası olan ülke
nuclear
nuclear reaction nükleer reaksiyon
nuclear
nuclear family çekirdek aile
nuclear
nükleer başlıklı füze
nuclear
nuclear physics nükleer fizik
nuclear
(Tıp) Nüveye (çekirdeğe) ait
nuclear
(Tıp) Çekirdeğe benzeyen
الإنجليزية - الإنجليزية
nuclear

a nuclear explosion.

involving atomic or hydrogen bombs.
المفضلات