O, beni davet etmek için yeterince nazikti.
- He was kind enough to invite me.
Sizi partiye davet etmek istiyorum.
- I'd like to invite you to the party.
Su sıcak ve davetkardı.
- The water was warm and inviting.
Karısı davetkar konukları severdi.
- His wife liked inviting guests.
Onu konsere davet etti.
- He invited her to go to the concert.
Onu davet etmeliydin fakat etmedin.
- You ought to have invited him, but you didn't.
O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
- He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.
- Thank you for inviting me to your birthday party.
Wearing that skimpy dress, you are bound to invite attention.