O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.
- She wants to invest in our company's infrastructure.
Ben her ay biraz para yatırım yapmak istiyorum.
- I want to invest a little money every month.
Yatırım yaptığımda riski göze aldım.
- I took a risk when I made the investment.
Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir.
- He can invest a million yen in stocks.
Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.
- A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital.
Yatırım şimdi ona % 6 kazanç sağlıyor.
- The investment now yields him 6%.
Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir.
- He can invest a million yen in stocks.
We'd like to thank all the contributors who have invested countless hours into this event.
... our tax code to make sure that we're helping small businesses and companies that are investing ...
... which we've been investing in; but also, we've got to make sure we're building ...