O onun yalan söylediğini sezgisel olarak biliyordu.
- He knew intuitively that she was lying.
Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.
- There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive.
Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.
- There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive.
O onun yalan söylediğini sezgisel olarak biliyordu.
- He knew intuitively that she was lying.
Designing software with an intuitive interface can be difficult.
Though he had never been to art school, he intuitively painted vivid landscapes.
... rational proportionate an intuitive ...