intimidating, endangering

listen to the pronunciation of intimidating, endangering
الإنجليزية - التركية

تعريف intimidating, endangering في الإنجليزية التركية القاموس.

threatening
tehdit

Bu yağmur tehdit ediyor. - It is threatening to rain.

İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz. - Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.

threatening
{s} tehditkâr

Bu sabah üç tane tehditkar telefon aldım. - I received three threatening phone calls this morning.

Gökyüzü tehditkar görünüyor. - The sky looks threatening.

threatening
{s} endişe verici
threatening
kokorozlamak
threatening
tehdit edici

Tom zaten tehdit edici üç telefon mesajı aldı. - Tom has already gotten three threatening phone messages.

O, kız arkadaşına tehdit edici bir mektup yazdı. - He wrote a threatening letter to his girlfriend.

threatening
{s} tehdit eden

Tom gece tehdit eden ruhlar tarafından çevrildiğini düşündü. - Tom thought he was surrounded at night by threatening spirits.

الإنجليزية - الإنجليزية
{s} threatening
intimidating, endangering
المفضلات