intikamını

listen to the pronunciation of intikamını
التركية - الإنجليزية
revenged
Simple past tense and past participle of revenge
Common misspelling of avenged
misspelling of avenged
intikam
vengeance

Fadil had a right to get vengeance. - Fadıl'ın intikam almaya hakkı vardı.

He enjoyed each moment of vengeance. - O, intikamın her anından zevk aldı.

intikam
{i} revenge

Philosophy is the art of taking revenge on reality. - Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.

Tom doesn't want justice. He wants revenge. - Tom adalet istemiyor. İntikam istiyor.

intikamını almak
take one's revenge
intikamını almak
to revenge, to avenge, to have/get one's own back (on sb)
intikamını almak
1. to get one's revenge on, have one's revenge on, revenge oneself on (someone). 2. to revenge (someone, something); to avenge (someone, something)
intikamını almak
revenge on
intikamını almak
vindicate
intikamını almak
avenge

Dan wanted to avenge the death of his wife. - Dan karısının ölümünün intikamını almak istiyordu.

He vowed to avenge his friend's death. - O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.

intikamını almak
retaliate
intikamını almak
be revenged
intikamını almak
revenge
intikam
{i} retribution

Justice demands retribution! - Adalet intikam talep ediyor.

Sami started planning retribution. - Sami intikam planlamaya başladı.

intikam
revenge oneself on
intikam
revelation
intikam
retaliation
intikam
reprisal
intikam
avengement
intikam
the revenge
intikam
nemesis
intikam
vindication
intikam
revenge, vengeance, reprisal
intikam
payoff
التركية - التركية

تعريف intikamını في التركية التركية القاموس.

intikam
Öç: "Bunun intikamının şimdi, tek gözüyle kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu."- R. H. Karay
intikam
Öç
intikam
sar
İNTİKAM
(Osmanlı Dönemi) Öç almak. Hınç ve acı çıkarmak
intikamını
المفضلات