Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
- The police want to interrogate Tom.
Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.
- Right after my arrest I was interrogated several times.
Bugün sorgulanmadın, değil mi?
- You weren't interrogated today, right?
Tom Kanadalı gümrük yetkilileri tarafından sorguya çekildi.
- Tom was interrogated by Canadian customs officials.
O bir şüpheliyi sorguya çekti.
- She interrogated a suspect.
Tom bütün sabahı sorgulama odasında geçirdi.
- Tom spent all morning in the interrogation room.
Sorgulama sırasında suçunu itiraf etti.
- During the interrogation he admitted his guilt.
Sami monitördeki sorgulamayı izliyordu.
- Sami was watching the interrogation on monitors.
Sorgulama sırasında suçunu itiraf etti.
- During the interrogation he admitted his guilt.
Sami altı saat boyunca sorgulandı.
- Sami was interrogated for six hours.
Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.
- Right after my arrest I was interrogated several times.
Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
- During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
The police interrogated the suspect at some length before they let him go.