Bu dahili kullanım içindir.
- This is for internal use.
Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
- Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
- That politician is well versed in internal and external conditions.
O, bu ülkenin iç işidir.
- That is an internal affair of this country.
Bu çocuk duygularını içselleştirir ve bunları ifade etmez.
- This child internalizes his emotions and does not express them.
İçten yanmalı motorlar, yakıt ve hava karışımını yakarlar.
- Internal combustion engines burn a mixture of fuel and air.
Stajyer uyku olmadan 72 saat çalıştıktan sonra öldü.
- The intern died after working for 72 hours without sleep.
Tom bir stajyer doktor.
- Tom is a medical intern.
O, Japonya'nın içişleri hakkında iyi bir bilgiye sahip.
- He has a good knowledge of the internal affairs of Japan.
Hiçbir ülkenin başka bir ülkenin içişlerine müdahale etmemesi gerekir.
- No country should interfere in another country's internal affairs.
homogeneous solid possessing lonng-range ,three dimensional internal order.
Tom bir stajyer doktor.
- Tom is a medical intern.
We saw the internal compartments.
The nation suffered from internal conflicts.
An internal investigation was conducted.
Her bleeding was internal.
The government interned thousands of Japanese-Americans during World War II.
I'll be interning at Universal Studios this summer.
... lf you don't have fire, you can't have the internal combustion engine. ...
... search engine machines, the internal machines inside our ...