intended for, or applying to a particular thing

listen to the pronunciation of intended for, or applying to a particular thing
الإنجليزية - التركية

تعريف intended for, or applying to a particular thing في الإنجليزية التركية القاموس.

specific
özel

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu. - The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var. - We have specific proof of your innocence.

Tom belirli tarihlerden söz etmedi. - Tom didn't mention specific dates.

specific
{s} spesifik

Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak. - I'm going to need you to be more specific.

Daha spesifik olur musun? - Can you be more specific?

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
الإنجليزية - الإنجليزية
specific
intended for, or applying to a particular thing
المفضلات