Binalar selden sonra hâlâ bozulmamıştı.
- The buildings were still intact after the flood.
Sami'nin kilitleri hala dokunulmamıştı.
- Sami's locks were still intact.
Çoğu bakirenin sağlam bir kızlık zarı vardır.
- Most virgins have an intact hymen.
Ev, heyelanı sağlam atlattı.
- The house survived the landslide intact.
I packed my belongings carefully so that they would survive the move intact.
... that we want to keep intact but haven't been reformed in ...
... almost intact ...