instruct someone in the fundamentals of a subject

listen to the pronunciation of instruct someone in the fundamentals of a subject
الإنجليزية - التركية

تعريف instruct someone in the fundamentals of a subject في الإنجليزية التركية القاموس.

ground
toprak

Burada yabancı bir topraktayız. - We're on unfamiliar ground here.

Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı. - My computer is connected to a properly grounded outlet.

ground
{i} yer

Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar. - After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.

Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi. - This park used to be a hunting ground for a noble family.

ground
kalkışına olanak tanımamak
ground
{f} (uçak) (hava koşullarından dolayı) uçamamak; (uçağı) uçurtmamak
ground
(uçak) inmek
ground
(Elektrik, Elektronik) topraklamak (cihazı)
ground
saha

O, spor sahasını geçti. - He crossed the sports ground.

ground
temel

Parti hızla temel kazandı. - The party gained ground rapidly.

Ev temele kadar yandı. - The house burned to the ground.

ground
karaya oturtmak
ground
{f} yere sermek
ground
{f} çakmak
ground
cam tozu
ground
{f} toprakla

Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı. - My computer is connected to a properly grounded outlet.

ground
{s} tortulu
ground
(İnşaat) yer, zemin
ground
(fiil) yere sermek, yere indirmek, karaya oturtmak, topraklamak, çakmak, hareket izni vermemek, dayandırmak, dayanmak, kurmak
ground
{i} çoğ. (bir binaya/kuruluşa ait)
ground
{f} karaya oturmak; karaya oturtmak
ground
{f} dayandırmak
الإنجليزية - الإنجليزية
ground
instruct someone in the fundamentals of a subject

    الواصلة

    in·struct some·one in the fundamentals of a sub·ject

    التركية النطق

    înstrʌkt sʌmwʌn în dhi fʌndımentılz ıv ı sıbcekt

    النطق

    /ənˈstrəkt ˈsəmˌwən ən ᴛʜē ˌfəndəˈmentəlz əv ə səbˈʤekt/ /ɪnˈstrʌkt ˈsʌmˌwʌn ɪn ðiː ˌfʌndəˈmɛntəlz əv ə səbˈʤɛkt/
المفضلات