الإنجليزية - التركية
تعريف inside, in or into a house or building, in an enclosed place في الإنجليزية التركية القاموس.
- indoors
- içeri
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
-We are eating breakfast indoors.
Çocukları içeride tutun.
-Keep the kids indoors.
- indoors
- ev içinde
- indoors
- içeriye
- indoors
- z. içeride; içeri, içeriye: Stay indoors! İçeride kal! She went indoors. İçeri gitti
- indoors
- ev içine
- indoors
- eve
Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister?
-Who wants to be cooped up indoors on a nice day like this?
- indoors
- evde
Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
-I'd rather go out than stay indoors.
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
-I stayed indoors because it rained.
- indoors
- kapalı yerde/kapalı yere
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف inside, in or into a house or building, in an enclosed place في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- indoors
inside, in or into a house or building, in an enclosed place
الواصلة
inside, in or in·to a House or building, in an en·closed placeالنطق
Resimler
المفضلات