inquisitive; tending to ask questions, investigate, or explore

listen to the pronunciation of inquisitive; tending to ask questions, investigate, or explore
الإنجليزية - التركية

تعريف inquisitive; tending to ask questions, investigate, or explore في الإنجليزية التركية القاموس.

curious
tuhaf bir tarzda
curious
{s} acayip
curious
{s} ilgili
curious
{s} ilginç

Bu ilginç bir iddiadır. - This is a curious argument.

Bu ilginç bir tesadüf. - It's a curious coincidence.

curious
{s} tuhaf

Fakat tuhaf bir durum vardı. - But there was one curious circumstance.

curious
herkesin işine karışan
curious
bilmek isteyen
curious
garip
curious
her şeye burnunu sokan
curious
{s} meraklı

O asla şehir hakkında tekrar meraklı olmazdı. - Never again would she be curious about the city.

Meg Japonya hakkında her şeyi bilmeye meraklı. - Meg is curious to know everything about Japan.

curious
her şeyi öğrenmek isteyen
curious
çok süslü
curious
dikkat çeken
curious
garip/meraklı
curious
garip bir şekilde
الإنجليزية - الإنجليزية
curious
inquisitive; tending to ask questions, investigate, or explore
المفضلات