Kararımla ilgili onu bilgilendirmek için yazdım.
- I wrote to inform him of my decision.
Biz seni bilgilendirmek istedik.
- We wanted to keep you informed.
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium for giving information.
Onlara bildirmek zorunda olacağım.
- I will have to inform them.
Bu, sizi adres değişikliğimden haberdar etmek için. Lütfen posta listenizi güncelleyiniz.
- This is to inform you of my address change. Please update your mailing list.
Eski arkadaşım bana yazdı, yurt dışından dönüşü ile ilgili bilgi verdi.
- My old friend wrote to me, informing me of his return from abroad.
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium for giving information.
His sense of religion informs everything he writes.