infinite, eternal, having no end

listen to the pronunciation of infinite, eternal, having no end
الإنجليزية - التركية

تعريف infinite, eternal, having no end في الإنجليزية التركية القاموس.

endless
sonsuz

Bu aptallık tarafından sonsuz bir şekilde rahatsız oluyorum. - I'm getting endlessly annoyed by this foolishness.

Zamanın sonu yoktur. Sonsuzdur - Time has no end. It's endless.

endless
{s} bitmek bilmeyen
endless
nihayetsiz
endless
ucu bucağı olmamak
endless
sonrasız
endless
uçsuz
endless
sonu olmayan endlesslydurmadan
endless
{s} ölümsüz
endless
endlessnesssonsuzluk
endless
{s} bitmez tükenmez
endless
{s} daimi
endless
bitmek tükenmek bilmeksizin
endless
{s} ebedi
endless
devamlılık
endless
{s} uçsuz bucaksız
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} endless
infinite, eternal, having no end
المفضلات