Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
- Expensive is not always better than inexpensive.
Biz pahalı olmayan bir otelde kaldık.
- We stayed at an inexpensive hotel.
Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
- Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
Herhangi bir ucuz mağaza biliyor musun?
- Do you know of any inexpensive stores?
Tom yemek yemek için makul fiyatları olan yer arıyordu.
- Tom was looking for place to eat that had reasonable prices.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü.
- It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.
Genellikle çok düşük fiyatlarla satılıyor.
- It generally sells at very low prices.
O oldukça makul bir fiyat.
- That's a fairly reasonable price.
Oldukça makul görünüyor.
- It seems perfectly reasonable.
... If you have an inexpensive phone or even an inexpensive ...
... ELON MUSK: Relative to them, it's pretty inexpensive. ...