Sami çok çalışkan bir bankacıydı.
- Sami was a hard-working banker.
Çinliler çok çalışkan bir halktır.
- The Chinese are a hard-working people.
Tom'un karısı çalışkandır.
- Tom's wife is hard-working.
Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.