Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
- We are eating breakfast indoors.
İçeride ayakkabı giyer misin?
- Do you wear shoes indoors?
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
- Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.
Ben kapalı yerde vakit geçirmeyi tercih ederim.
- I prefer spending time indoors.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
- Catherine stayed indoors because it was raining.
Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
- Tom sometimes wears sunglasses indoors.
Çocukları içeride tutun.
- Keep the kids indoors.
Ben içeride kalmayı tercih ederim.
- I prefer to stay indoors.
Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister?
- Who wants to be cooped up indoors on a nice day like this?
İnsanlara sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları söylendi.
- People were told to stay indoors because of the violence in the streets.
Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
- I'd rather go out than stay indoors.