indiz

listen to the pronunciation of indiz
ألمانية - التركية
n jur. emare; mukaddemei beyyine -ien.beweis m jur. emarelere müstenit subut ~ieren isaret etm. ~iert techn. işari
[das] belirti, emare; ipucu
التركية - التركية

تعريف indiz في التركية التركية القاموس.

İNDİZ
(Hukuk) Emare, belirti
الإنجليزية - التركية

تعريف indiz في الإنجليزية التركية القاموس.

sign
{i} işaret

Uzun bir dil, kısa bir elin işaretidir. - A long tongue is a sign of a short hand.

Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur. - Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.

sign
alamet
sign
kaydolmak

İzleme ekibi için kaydolmak istiyorum. - I'd like to sign up for the track team.

Hemen kaydolmak istiyorum. - I want to sign up right now.

sign
eser
sign
imza

Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır. - All you have to do is sign this paper.

Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır. - Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.

sign
{f} imzala

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır. - All you have to do is sign this paper.

sign
sözleşmeyle işe almak
indicium
pul yerine basılan damga
sign
{f} spor (yeni bir oyuncuyla) kontrat yapmak
sign
{i} mucize işareti
sign
{i} haç işareti

Papaz haç işaretini yaptı. - The priest made the sign of the cross.

sign
(isim) istavroz, işaret, sembol, simge, gösterge, jest, belirti, nişan, alâmet, iz, semptom, burç, burç sembolü, tabela, isim levhası, mucize işareti, haç işareti
sign
on iki burçtan biri
sign
{i} nişan
sign
{i} gösterge

Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir. - Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.

Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi. - He gave a tip as a sign of gratitude.

sign
{f} işaretlemek
sign
{f} ifade etmek

Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir. - Expressing your feelings is not a sign of weakness.

sign
{i} isim levhası
sign
sign language sağır ve dilsizlerin işaretlerle konuştuklansign manual el yazısı imza sign painter tabela ressamı
sign
{i} 1. işaret: plus sign artı işareti. minus sign eksi işareti. the signs of the zodiac burç işaretleri. the sign of the cross haç işareti. 2
ألمانية - الإنجليزية
piece of circumstantial evidence
indication (of)
evidentiary fact
clue (to)
sign
indicium
arbitrary indication