Yerli nüfus göçmenlere karşı silaha sarıldı.
- The indigenous population took up arms against the settlers.
Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.
- Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers.
Bu bitki Kanada'ya özgüdür.
- This plant is indigenous to Canada.
Öğrenmekte olduğunuz dili onların konuştuğu bir ülkeyi ziyaret edemiyorsanız, o dilin ana dilini konuşanların takıldığı ve orada takılmaya başlayacağı bir yerel bar bulun.
- If you can't visit a country where they speak the language you are learning, find a local bar where native speakers of that language hang out and start hanging out there.
Hala yerel pirinç kekleri yemeyi seven insanlar var.
- There are still people who love eating native rice cakes.
Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.
- His love for indigenous Mexican art became his downfall.
Brezilya'daki bazı yerli kabileler keresteciler tarafından tehdit edilmektedir.
- Some indigenous tribes in Brazil are threatened by loggers.
Not only the Indian, but many indigenous insects, birds, and quadrupeds, welcomed the apple-tree to these shores.
He had all the tricks of a newspaper boy indigenous in him.
... especially our indigenous tribes, they don't think it's ...
... vehicles to transport all of the indigenous ...