Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
- Truman arrived at the White House within minutes.
Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
- Within hours, many of the other banks had to close.
İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
- He was surprised to hear a cry from within.
O bir hafta içinde geri dönecek.
- She will be back within a week.
O bir saat içinde geri dönecektir.
- She will return within an hour.
Truman, Beyaz Saray'a dakikalar içinde ulaştı.
- Truman arrived at the White House within minutes.
O bir saat içinde geri dönecektir.
- She will return within an hour.
Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın.
- You must cut down on extra expenses in order to live within your means.
Gelirine uygun bir şekilde harca.
- Spend within your means.
Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir.
- This subject is not within the scope of our study.
İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
- He was surprised to hear a cry from within.
Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
- Tom should be here within fifteen minutes.
Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
- Within days, Japan captured the American island of Guam.
The Rat lightly stepped into a little boat which the Mole had not observed. It was painted blue outside and white within, and was just the size for two animals; and the Mole's whole heart went out to it at once .