indes

listen to the pronunciation of indes
ألمانية - التركية
(sen) n {limu'zi: nı} e limuzin
(Gramer) halbuki; fakat; lakin
bu arada, o arada; oysa
in'des bu arada, o arada; oysa
الإنجليزية - التركية

تعريف indes في الإنجليزية التركية القاموس.

however
ancak

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı. - She bought him a dog. However, he was allergic to dogs, so they had to give it away.

Ancak, onun kız arkadaşı bencil ve neredeyse Brian hakkında hiç endişelenmez. - However, his girlfriend is selfish and hardly worries about Brian.

however
bununla beraber
however
her halükârda

Her halükârda istisnalar vardır. - There are exceptions, however.

however
ama

Cümle doğru ama onu farklı bir biçimde ifade edebilirdim. - The sentence is correct, however, I would word it differently.

Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi. - Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.

however
halbuki

Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi. - The concert was short. However, it was very good.

however
nasıl oldu da
however
gelgelelim
however
(bağlaç) ama, ancak, halbuki, her ne şekilde, oysa
however
oysaki
however
gerçektende
however
hoş

Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil. - Tom doesn't like Mary. However, she doesn't particularly care whether he likes her or not.

Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi. - Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.

however
şu var ki
however
her nasıl

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

however
nasıl

Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı. - What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.

Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım. - However that may be, I am wrong.

however
yine de

Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez. - All dogs are animals. However, that doesn't mean that all animals are dogs.

Yine de, senden benim yapmış olduğum hatalara düşmemeni rica ediyorum. - However, I ask you not to make the same mistakes that I did.

however
her ne şekilde
however
ama, bununla birlikte, ancak, yalnız
however
(zarf) her nasılsa, her halükârda, nasıl olursa olsun, nasıl oldu da
however
oysa
however
conj. ama
ألمانية - الإنجليزية
in the meantime
in the meanwhile
however
in the intervening period
in the interval
whereas
in the interim
meanwhile
whilst
الفرنسية - ألمانية
ındies